Boş Taraf
Aklınızda olsun da, hani bardağın dolu tarafını görmek lazım derler ya o ünlü yarısı dolu, yarısı boş bardak deneyinde...
Yahu yok. Doğrusu boş tarafını görmektir. Siz mevzuyu tümden yanlış anlamışsınız. Hatta bırak yarısı doluyu, diyelim yüzde sekseni dolu, yine o boş yüzde yirmiye odaklanıp oradan yürümek, edebiyatın ve hayal gücünün tepelerini zorlayarak o boş kısım üzerine senaryolar yazıp, nameler döşemek uygundur.
Yüzde doksanı, yüzde doksan dokuzu, yok tamamı dolu olsa da, bu sefer bardağın kulpuna odaklanıp ordan bir maraz çıkarmayı becermek insan için en doğru, en kamil, en erdemli yoldur.
Yok eğer bardak tamamen dolu ve kulpu da yoksa, ona bir kulp bulup takıvermek, sonra o takıvermiş bulunduğu kulp üzerinden bardağı yerden yere vurarak içine sinmiş marazatlara şifalar bulmak, ruhsal gelişmişliği en üste çıkarmışlığın hakiki göstergelerinden olması yetmezmiş gibi bir de üstüne insanoğlunun icra etmeyi başarabildiği en büyük sanatlardandır.
Evet, evet, öyledir ve doğrusu budur.
Ondan hep boşa yürüyünüz, boşla iştigal ediniz ve mutluluğu boşun edebiyatında arayınız.